3 Mayıs 2020 Pazar

BAŞKA BİR AÇIDAN “3 MAYIS 1944 OLAYLARI”

Mâlûm Mustafa Kemal Atatürk –Allah rahmet eylesin- 10 Kasım 1938 tarihinde vefat etti. Bir gün sonra da İsmet İnönü 2. Cumhurbaşkanı olarak seçildi.

İsmet İnönü dürüst bir insan, iyi bir aile babası, çok iyi bir kurmay subay ve mükemmel bir ikinci adamdı, fakat kötü bir lider ve Cumhurbaşkanı oldu. Çünkü İsmet İnönü’nün mümeyyiz vasfı korkak, hem de çok korkak olmasıydı… En kötüsü de bu korkaklığının iç ve dış bütün politik kararlarını etkilemesiydi. Nitekim 3 Mayıs 1944 Olayları’nın başı, ortası ve sonu hep İsmet İnönü’nün korkaklığıyla ilgilidir. Daha doğrusu İsmet İnönü’nün korkaklığı ve 2. Dünya Savaşı’nın seyri ile ilgilidir.

“Birçok savaşa bizzat katılmış olan eski bir Orgeneral ve Genelkurmay Başkanı korkak mı olurmuş” ve “Türkçülerin tutuklanıp yargılanmalarının 2. Dünya Harbi ile ne ilgisi olabilir ki” diye itiraz etmeyin, hemen… Bekleyin lütfen, arz edeyim.

Almanya II. Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği'ne saldırısından sonra Türkiye'yi kendi safına çekebilmek için bazı Turancı akımlarla Cumhuriyet, Tasvir ve Vakit gazetelerini desteklemiş. Bu suretle Türkiye üzerinde baskı kurarak, Türkiye’nin Almanya yanında savaşa girmesini sağlamaya çalışmıştır. Bu, herkesçe bilinen tarihî bir gerçektir.

14 Nisan 2020 Salı

Nejdet Sançar Irkçılık Davası Savunması



Nejdet Sançar 1944 Irkçılık Davası Savunması

"Beni beraat ettirin demeyeceğim çünkü benim için suç olarak gösterilen şey bu toprakları, bu ırkı sevmekten başka birşey değildir.

Yurdumu ve ırkımı seviyorum, onun içindir ki Türk ırkçısıyım.

Bu sevginin manasını anlamayanlara sözüm yok.
Eğer bu günahsa beni mahkum ediniz. Bu mahkumiyeti övünçle kabul ederim, şeref sayarım.

Sizden adalet bekliyorum da demeyeceğim çünkü bu mahkeme adil değilse, o zaman büsbütün manasızdır.
En büyük mahkeme olan tarihin huzurunda alnı açık bir Türk oğlu olarak, hiç endişem yok.
On ayı doldurmakta olan ve büyük kısmı tahta masalarda yatmakla geçen hürriyetsizliğimi, millet yolunda çekilmiş, şerefli bir felaket olarak sayıyorum.

Duvarlar, ezilmiş hayvanların kan lekeleri ve rengini kaybetmiş, köpeklerin bile yatmayacağı pis hücrelerde geçen haftalarım içinde bir ışık sızacak kadar küçük deliği olmayan, tavanı basık bir inde, hayır bir in değil, mezarda, ışığa güneşe ve hayata hasret çekerek geçirdiğim günlerim, uykusuz gecelerim, yarın benim için acı fakat övünçlü hatıralarım olacaktır.
Bunlardan yılmış değilim. Bilakis bahtiyarım.

Yuvamın dağıtılmış olmasına, eşimin bir Türk anası olmak şerefini kazanacağı günlerde çektiği dayanılması güç ızdırapları ve akıttığı gözyaşlarını unutmamış olmama ve bugün hayat kavgasında minimini yavrusuyla tek başına kalmış olmasının ruhunda yarattığı fırtınalara rağmen bahtiyarım.

Türk'ü sevdim, seveceğim.
Ama bunun sonunda ızdıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpelikler doluymuş.
Hepsi kabul!

Türk Irkı sağolsun!

12 Nisan 2015 Pazar

Ülkü ve İspat


Ülküler için “maddi faydası nedir?”, “uygulanabilir mi?” diye düşünmek doğru değildir. Hiçbir inanç riyazi mantığa vurulmaz. Tanrı’nın varlığı da riyazi metod ile isbat edilememiştir. Fakat yüz milyonlarca insan ona inanmakta ve bu inançtan güç almaktadır. Ülküler de böyledir.

Hüseyin Nihâl Atsız..

8 Aralık 2013 Pazar

Tokdemir...


8 Aralık 1995'te geçirdiği elim trafik kazasıyla aramızdan ayrılan büyük dava adamı Ali Metin Tokdemir'i rahmetle ve saygıyla anıyoruz...

23 Kasım 2013 Cumartesi

Öğretmenler Günü Kutlaması



Geleceğimizin mimarları; öğretmenlerinin Öğretmenler Günü'nü kutlar, bu kutlu uğraşta başarılar dileriz.