Dokuz Işık

Neden Dokuz Işık?

Her şeyini Türklüğün tarihinden almış olan modern ilmi, tekniği önder kabul etmiş olan bir görüştür. Bunun kuvvetini almış olduğu temel kaynak Müslümanlık ve Türk’lüktür. Türk insanına karşı sonsuz sevgi, insan haysiyetine karşı sonsuz saygıdır. Neden temel kaynak Müslümanlık ve Türklük’tür? Çünkü bu millet Müsülüman ve Türk milletidir. Türk olarak binlerce yıllık şanı ve şerefi vardır. Bin yıldır İslâmiyet’i benimsemiştir. Geri kalmişliğin, milliyet ve din ile alakasi yoktur. Bu temeller üzerine inşa edilmiş yeni bir sistem millî bir doktrindir. Dokuz Işik.
Haydi yür´ü! Medeniyet, şeref, şan
Genç anlında millî ru’ya görenin
Eski, yeni hür ve mes’ud Türkistan
Bütün Asya ve istikbâl hep senin!…

M.E.YURDAKUL
YOLUMUZ UZUN VE ÇETİNDİR:

Bütün dünyada bir fikir savasi yapiliyor. Bir sürü doktrin çarpisiyor. Türkiye’de son zamanlarda kapitalistlerin ile komünüstlerin fikri bir çatismaya girdiklerini gördük. Bu iki felsefe de ithal mali, ikisi de maddeci ikisi de Türk Milletine yabancidir. Biz buna karsi yüzde yüz yerli, yüzde yüz milli, maneviyatci bir doktrin ile ortaya çikdik. Bunun adina <> dedik. Biliyorsunuz<> rakami Türklerce daima kutlu sayilmis bir rakamdir. Biz prensiplerimizi ortaya koyarken buna da dikkat ettik ve yüzde yüz milli bir doktrini ortaya koyduk. Bütün dünyada yapilan bu fikir ve taktikler savasinda ancak kendi milli bünyemize uygun, ötekinlerden daha yüksek ve daha ileri bir fikirle galip gelebilirdik. Dokuz Isik, bu maddeci fikirlerin daha ilerisindedir. Dünyanin en büyük silahi fikirdir. Fikirsiz hicbir hareket basari kazanamaz. Ben size bu silahi veriyorum. Dokuz Isik doktrinini anlamaya çalisiniz. Onun etrafinda demirden bir halka olarak büyük hedefe yürüyünüz.

Sizlere kolay bir basari vaad etmiyorum. Kisa zamanda bir iktidar umanlar bizimle yola çikmasinlar. Yolumuz uzun ve çetindir. Bu yolda karsimiza menfaat teklifleri, tehditleri ve daha bir yigin engel çikacakdir. Bu çetin yola dayanabilecekler, bizimle gelsinler. Cesur olanlar,kuvvetli olanlar, gerçekden inananlar kafilemize katilsinlar.
Bu hareketi sirtladik, hedefe dogru yürüyoruz. Bana bu serefi verenlere tesekkür ederim. Düsüncelerimizden taviz vermeden sapmadan yürüyoruz.Egilmeden, eskisinden daha hizli olarak hedefe kosuyoruz. Bizler, geçici ikballere, menfaatlere yenilmedik. Inanmis kisiler yenilmez. Bu ruh ve suurla gidiyoruz. Istikbale inanarak ve güvenerek bakiniz. Hedefin alinacagindan asla süphe etmeyin.
Kosan elbet varir, düsen kalkar,
Kara tastan su damla damla akar.
Birikir, sonra bir gümüs göl olur.
Arayan hakki en sonunda bulur.

DOKUZ IŞIK’IN ESASLARI

Bağımsız son Türk devletini koruyabilmek için, milli bir görüş etrafında birleşmek zorundayız. Bu görüş Dokuz Işık görüşüdür. Dokuz Işıkçılar, Türk milletine, tarih ve kültürüne dayanan, ona inanan bir doktrindir. Bunun nasyonal sosyalizim ile hiç bir ilgisi yoktur.
Türkiyemizin hızla kalkındırılması, çağlar üzerinden sıçrayarak Türk milletinin atom ve uzay çağına sokulması ile mümkündür. Bu da herşeyden önce dünya çapında çok üstün kaliteli ilim adamları ve yüksek teknisyenler kadrosu meydana getirmeye bağlı bulunmaktadır.
Bizim inancımıza göre, yabancı memleketlerin şartları altında meydana getirilmiş bulunan yabancı doktrinler ve yönetim sistemleri taklit edilerek Türkiye´nin kalkındırılması sağlanamaz. Ne kapitalizm ve liberalizm, ne de komünizm. Türkiye için yararlı olamaz. Türkiye´yi kalkındıracak sistem ve görüş ancak Türk milletinin özelliklerine uygun, müslüman Türk milleti realitesini göz önünde bulunduran ve modern ilim ve tekniği yol gösterici kabul eden milli bir görüş olmalıdır.
Bunun kısaca formülü Türk emek potansiyelinin, milli üretim faktörlerine rasyonel bir sekilde baglanması, devletin vatandaşlara üretim yollarını açarak bütün tedbirleri alması ve kolaylıkları temin etmesi ve milli gelirin artmasında kendisine düşen esas rolü oynamasıdır.
İşte biz böyle milli bir doktrin sahibi bulunduğumuz iddia eden bir kadroyuz. Milli görüşümüzün adı “Dokuz Işık Doktrini” dir. Bu görüş dokuz ana ilkeye dayanmaktadır. Bu ilkeler sırasıyla şunlardır:
MİLLİYETÇİLİK
Her sey Türk milleti için, Türk milleti ile beraber ve Türk milletine göre sözleriyle özetlenebilecek, Türk milletine bağlılık, sevgi ve Türkiye devletine sadakat ve hizmettir.
ÜLKÜCÜLÜK
Türk milletini en ileri, en medeni, en kuvvetli bir varlık haline getirme ülküsüdür.
AHLAKÇILIK
Türk milletinin ruhuna, örf ve adetlerine uygun yüksek varlığını korumayı ve geliştirmeyi ön gören esaslara dayanır.
ÍLÍMCİLİK
Olayları ve varlığı ön yargılardan ve art düşüncelerden sıyırarak ilim mentalitesi ile incelemek ve girişilecek her çesit faaliyette ilmi önder yapmak prensibidir.
TOPLUMCULUK
Her çesit faalietin toplumun yararına olacak şekilde yürütülmesi görüsüdür. İçtimai ve iktisadi olmak üzere iki ayrı bölüme kapsamaktadır. Iktisadi görüş olarak mülkiyeti esas kabul eder, fakat mülkiyetin millet zararına kötüye kullanılmasına karşı olan bir görüsü belirtir. Karma ekonomiyi ve ana stratejik iktisadi faaliyetlerin devlet kontrolunda bulunmasını öngörür. Sosyal görüş olarak sosyal adalet düzeni, firsat eşitliği, sosyal güvenlik ve sosyal yardımlaşma teşkilatı kurulmasını kabul eder.
KÖYCÜLÜK
Köyleri tarım kentleri haline birleştirerek kalkındırmayı öngörür. Köylünün tefecilerin elinden kurtarılması ve ihtiyacı olan kredi ve diğer yardımların sağlanması için kooperatifleşmeyi hedef alır. Bilhassa orman bölgesinde yaşayan köylüleri öncelikle ve hızla refaha kavuşturmak amacını güder.
HÜRRİYETÇİLİK VE ŞAHSİYETÇİLİK
Birleşmiş Milletler Anayasasında yazılı bütün hürriyetlerin sağlanmasını gaye edinmişdir. İnsanların şahsiyet olarak geliştirilmesini toplumun kalkınması için yararlı bir yol olarak kabul eder.
GELÍŞMECİLİK VE HALKÇILIK
İnsanlar ve medeniyetler daima daha iyi, daha güzeli, daha mükemmeli istemek ve aramakla gelişir. Elde edinenle yetinmemek ve daima daha ilerisini istemek ve bunu elde etmek için gayret göstermek suurudur. Ancak bu gayret ve çabalarda Türk milletinin tarihinden, milli benliğinden ve kökünden kopmadan yükselmek ve ilerlemek gayedir. Yapılacak her işte halka doğru, halkla beraber olmayı ilerlemenin, yükselmenin vazgeçilmez bir prensibi olarak kabul ederiz.
ENDÜSTRİCİLİK VE TEKNİKÇİLİK
Türk milletinin kalkınması için acele sanayileşmesi lazımdır.
Dokuz İşik görüsümüzün esasları gayet özet olarak bunlardır.
Dokuz Işık, nasıl kapitalizmi, marksist sosyalizmi red ediyorsa, nasyonal-sosyalizmi ve faşizmi de rededer. Nasyonal-sosyalizim ve faşizim, kapitalizmin dejenere bir sapması olup, insan hak ve hürriyetlerine inanmayan gerici diktatörlüklerdir. Dokuz Işik ise, insan sevgi ve saygısına dayanır, ferdi ve iktisadi hürriyetleri bir bütün olarak gercekleştirmek isteyen demokratik bir görüşdür. İlahlaştırılmış fasist devletçiliğe, putlaştırılmış nazist ırkçılığa inanmıyoruz. Fosilleşmiş söhretlerin yaptığı gibi siyasi kariyerinin belirli bir dönemde faşist, belirli bir döneminde kapitalist, diger bir döneminde sosyalist olmak, bizim politika ahlakımızda yokdur. Biz, Türk´e aşık, Türk vatanına aşık Dokuz Işıkçılarız. Amacımız bu kutsal vatan üzerinde Büyük Türk milletinin ebediyyen bağımsız yaşamasını sağlayacak milli görüşü çizmek, bunu savunmaktır.

Hiç yorum yok: