26 Mayıs 2008 Pazartesi

ÜLKÜ ÇINARI

Hasan Basrî (ra) Hazretlerine, sahabeyi sorduklarinda "siz onlari görseydiniz deli derdiniz, onlar da size müslüman demezdi" seklinde bir cevap vermis. Bu cevabin benzerini "12 Eylül'den önce ülkücüler nasildi?" sorusuna verebiliriz.Hergün bir Ülkü Ocagi kursunlaniyor, bombalaniyor yine de ocaklar tiklim tiklim...Kazara bir "kurtarilmis bölge"ye girip pestili çikinciya kadar dayak yemek de yildirmiyordu kimseyi, okuldan sürülmek de, isten çikarilmak da...

Hergün en az bir ülkücü sehid ediliyor yine de kimsede "can korkusu" yok...
Çünkü ülkücülügün ne demek oldugu, ülkücülügün varlik sebebinin ne oldugu gözle görülüyordu.
Gepgenç arkadaslarini topraga veren ülkücüler kendi siralarini beklesirken; bir yandan kitap okuyup, seminerlere katilip fikrî egitimlerini yaparken diger yandan Türk-Íslâm düsmanlarina karsi fiili sekilde mücadele ediyorlardi.

Ya bugün!
Ya bugünün ülkücüleri düne göre nerdeler?
Din, devlet, vatan ve millet ugruna can vermek için birbiriyle yarisan insanlar, hangi lanetlinin üfürügüne yakalandi?
Hangi kahrolasi el, üstümüze gevseklik tozu serpti?
Türkiye ve Türk insaninin mevcut durumu dünden daha mi iyi?
Ekonomik felç, anarsi çok boyutlu, ihanet hadsiz hesapsiz, millî bütünlük tehlikede... yalan mi?
Benim kadar karamsar olmuyabilirsiniz ancak manzara budur. Ülkücü hareket Türkiye'nin en dinamik gücüdür, fakat bu güç eskisi kadar faal degildir.

Eskisi kadar faal degiliz derken sakin ola sicak mücadele özlemi içinde oldugumuz zannedilmesin. Bir ülkücünün burnunun kaniyacagina bütün dünyanin yanmasini tercih ederiz.
Geçmis dönemlere nazaran terör ve bölücülük konusunda daha hassas bir devletimiz var. Yani "devletin candarmasi" isini yapiyor. Bize düsen is gönüllere girip Íslâm ahlâkinin gereklerini benimsetmektir... Türkün cihana hakim oldugu zamanlarin yapisini yeniden insa etmektir.

Kizlarimizi iffetli, ogullarimizi cesaretli, esnafimizi merhametli, hakimlerimizi adaletli, ögretmenlerimizi kiymetli, hocalarimizi selahiyetli, kisacasi bütün insanlarimizi hasmetli bir duruma getirebilmektir bize düsen is.
Ülküler süreklilik arzeder.

Belli bir zaman diliminde veya belli bir mekan içre yasanacak degerlerden degildir ülkücülük.Dost düsman herkes gayet iyi biliyor ki Alparslan TÜRKES'in ektigi tohum, koca bir çinar olarak âlemi serinletecektir.Dallari, kitalari kusatacak olan bu ülkü çinarina hiç bir balta tesir edemeyecek, hiçbir yabanî ot suyunu çalmayacaktir.Yeter ki, bugünün ülkücüleri emaneti hakkiyla üstlensin. Yeterki ülkücüler davalarinin adami olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder