4 Mart 2008 Salı

Adı Fehmi Koru Allah’ım Bizi Bunlardan Koru

Bu başlığı niye mi uygun gördük? Sebebi, Türkiye’de milli ve manevi değerleri korumak istiyorsak, öncelikli olarak Fehmi Koru gibi tiplerden, Türk insanının etkilenecek beynini korumamız gerektiği inancının, yaşanan bunca tecrübeden sonra bizde köklü kanaat oluşturmasıdır.

Fehmi Koru’nun “MHP’nin kimlik Sınavı” başlıklı yazısını da okuyunca, o kanaat bizde değişmez inanç olmuştur.

Fehmi Koru, “MHP’nin kimlik Sınavı” yazısında, MHP’nin başörtüsü yasağını çözmek için AKP ile yapmış olduğu mutabakatta, AKP’nin buna uyma konusunda adeta nazlanması ve MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli’nin de “Bizim siyaset anlayışımıza göre, ortaya koyduğumuz ilkeler ve vardığımız mutabakatlar, günübirlik ve gelişigüzel alınmış kararlar değil; ahlaki ve siyasi duruşumuzu belgeleyen çok önemli ve vazgeçilmez taahhütlerdir. İster yazılı, ister sözlü olsun bizim şeref ve haysiyet vesikalarımızıdır.” şeklinde siyasi karakter dersi vermesi, Fehmi Koru ve benzerlerini rahatsız etmiş olmalı ki, MHP’yi akıllarınca kimlik sınavına tabii tutuyorlar.

Siz kimsiniz ki, Müslüman Türk’ün hürriyeti için her bedeli ödemiş MHP’yi kimlik sınavına tabii tutuyorsunuz?

MHP, samimi bir şekilde üniversitelerde başörtüsü yasağı ile mağdur edilen öğrencilerin, bu mağduriyetinin ortadan kaldırılması için somut bir adım atıp, sonuca ulaşıyor ama AKP, yeni kaoslar yaratmak için MHP ile yola çıkarken alınmış olan mutabakatı sulandırmak için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyor.

Fehmi Koru gibilerde bu sulandırma işini meşrulaştırmak için televizyon ekranlarını, gazete köşelerini AKP’ye hizmet için kullanıyorlar.

CHP, sosyal kaos için yıllardır elinden gelenleri yapıyor. AKP de son beş yıldır Türk siyasetinde her türlü kaosun mimarlığını yapıyor. AKP ve CHP el ele sürekli kaos için siyasi eylem ve söylemlerde bulunmuşlardır.

Bu iki partinin kaos malzemesi olarak kullandıkları başörtüsü yasağı, MHP sayesinde çözüm yoluna girmiştir. Bu durumu, Türkiye’deki aklıselim sahibi herkes anlamış ve görmüştür. AKP, bu durumdan rahatsızdır ve aslında başörtüsü yasağının ortadan kalkması işlerine gelmemektedir.

AKP’nin geçtiğimiz beş yıl içinde, başörtüsü yasağı konusunda ortaya koyduğu eylem ve söylemler ortadadır. Çözmek için bir tane dahi adım atmamışlardır.

Başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda “Bunun bedeli var. Biz hükümet olarak bu bedeli ödemeye hazır değiliz. Niye? Çünkü daha önce ödenen bedeller var.” Ve “2002 seçimlerinde benim vatandaşlarıma böyle bir sözüm yok. Ben böyle bir söz vermedim. Kimse kalkıp da ne televizyon, ne yazılı medya, ne basın bunu söyleyemez, bunu ispat edemez. Yok böyle birşey.” sözlerini kullanmış olan Recep Tayyip Erdoğan’ın son olarak İspanya’da yapmış olduğu konuşmada “Türban siyasi simge olabilir” sözleri, bu meselenin tamamen çözümsüzlüğüne yönelik sözlerdi. Çünkü bu söz, başörtüsü karşıtlarının elini güçlendirmek için söylenmiş sözdü. Bu sözlerin devamında “Bu meseleyi çözeceğiz” demesi de, beş yıldır oyaladığı meseleyi, daha yıllarca oyalayacağına dair taktik kurnazlığı idi.

MHP bu kurnazlığı bozmuştur.

Somut öneri ve adımla AKP’yi çözümde ortak hareket etmeye zorlamıştır. AKP, MHP’nin hiç beklemediği hamlesi karşısında çözüm yolunda yürümek durumunda kalmıştır. Ama çözüm yolunda yürürken bile, kaos genleri bir türlü rahat durmamaktadır.

MHP, üniversitelerdeki başörtüsü yasağını düzen, intizam ölçülerinde, kaosa sebebiyet vermeden çözme taraftarı ama AKP yola çıkarken verdiği sözlere uyma konusunda sadık davranmamaktadır.

YÖK Kanunun Ek–17. maddesinde yapılması kararlaştırılan değişikliği sulandırmaya bırakan AKP’nin bu tavrı başörtüsü yasağı konusunda kaosa devam etme kararlılığından başka bir şey değildir.

MHP, başörtüsü yasağına mağdur öğrencilerin penceresinden, AKP de yıllardır yaptığı gibi siyasi rant açısından yaklaşmaktadır.

Ek–17. madde konusunda yapılan mutabakata uymayan AKP ve AKP’nin memuru gibi hareket eden YÖK Başkanı Üniversitelerde kargaşa ve kaos tohumları ekmektedirler.

Fehmi Koru, Serdar Arseven, Hüseyin Gülerce gibi AKP’nin aklama memurları da, AKP’nin kaos için sözünde bile durmamasını topluma fazilet gibi sunma mücadelesi vermektedirler.

Başörtüsü yasağının çözülmesi konusunda, MHP ile gönülsüz bir şekilde hareket eden AKP, bu gönülsüzlüğünü Ek–17. madde konusunda verdiği sözü tutmayarak göstermek istemekte, bu yazarlar da konuyu saptırmak için tüm hünerlerini göstermektedirler.

Fehmi Koru, MHP’nin kimliğini sınava tabi tutma densizliği gösterdiği yazısı içerisinde “Yaygaralar yine de etkili; özellikle de MHP üzerinde... MHP lideri Devlet Bahçeli ve parti sözcüleri, ısrarla, YÖK Yasası'nın 17. maddesinde de değişiklik yapılması gerektiğini vurgulayıp duruyorlar.

CHP lideri Deniz Baykal'ın Ak Parti için kullana geldiği “Ortaklarını sattılar” söylemini de ciddiye aldığı anlaşılıyor MHP yönetiminin; Ak Parti'yi mutabakatı bozmakla suçluyorlar.” gibi saçma değerlendirmelerde bulunmuş…

Fehmi Koru, AKP’nin borazanlığını yapma konusunda en baş listede yeralan zattır. Asıl kendi kimliğini sorgulaması gereken Fehmi Koru, MHP’nin ortaya koyduğu ilke ve prensipleri, AKP’nin kaos üretimleri için feda etmesi yönünde yorumlarda bulunuyor.

Yıllardır din-iman kavramlarını kullanarak, insanların duygularını sömüren bu zihniyet için, verilen sözlere uymanın ahlaken bir anlamı yok herhalde…

Fehmi Koru, yazısı içerisinde kurnazlık üstüne kurnazlık yapmaktadır. Ek–17. madde konusunda, MHP’nin tavrını CHP ile benzeştirmeye çalışan Fehmi Koru, bunu da fitneler serpiştirdiği “O halde MHP kendisini yeniden CHP ile aynı zemine doğru iten yanlış tavırda neden ısrar ediyor? Bu tavrının her olaya 'tuzak' ve 'oyun' olarak yaklaşanları haklı çıkardığını ve MHP'ye farklı bir gözle bakılmasını getirdiğini nasıl fark etmiyor Devlet Bahçeli? Yoksa MHP içerisindeki ideolojik olarak MHP'den çok CHP'ye yakın bazı tiplerin mi baskısı söz konusu?” cümlesi ile göstermektedir.

MHP, kaosun tamamen bitmesini isterken, Fehmi Koru AKP’nin kaos kardeşi olan CHP ile MHP’yi hangi mantıkla aynı noktada değerlendiriyor?

Başörtüsüne karşı olan CHP ile başörtüsü yasağını çözme adımı atan MHP nasıl birbirine benziyor?

Fehmi Koru bu kurnazlıkları Exeter Üniversitesi’nde yada ABD’de gördüğü eğitimler sırasında mı öğrenmiştir?

Fehmi Koru, çok iyi bir gündem yönlendiricisidir. Günümüz ifadesi ile toplum mühendisliği yapıyor aklınca. Aslında gerçekleri saptıran mikserdir dersek, daha tanımlayıcı olur.

MHP’nin Ek–17. madde konusundaki tutumunu da bu şekilde saptırmaya çalışmakta ve MHP’nin kimliğini sınava tabii tutan hoca edasında ahkâmlar kesmektedir.

Amerikancı Fehmi, AKP’nin dümen suyunda bu kimliğini icra etmektedir.

Bir zamanlar Bilderberg için "Eğer 'dünya hükümeti' diye bir şey varsa, işte örgütü" diye yazan Fehmi Koru’dur, biliyorsunuz Kanada'ya gidip, Bilderberg toplantılarında başköşede yerini almıştı.

Taha Kıvanç mahlasını satıp, Bilderberg toplantılarında tutarsız bir şekilde yeralan Fehmi Koru, MHP’nin ilkelerini sınava tabi tutmak yerine kendini karmaşık kimliğini sınava tabi tutsun…

Bu millet, Fehmi Koru ve benzerlerinin gerçek kimliğini çok iyi öğrenmiştir. AKP’nin limanına demirleyip, ABD çizgisine hizmet etmeyi misyon edinmiş Fehmi Koru’lar bu milletin milli ve manevi değerlerini sömürmeyi artık bırakmalıdır. Muhafazakâr insanların yakasından artık düşmelidirler.

AKP’nin, muhafazakârları düşmanlarına av yapma projesinde kalemi ve sözü ile saf tutan Fehmi Koru, komplo masallarını yutturacağı ve hayata geçireceği ülkelere doğru yol almalıdır.

Mesela komplo teorileri ile dünyayı kana bulayan Bush’un yanında danışmanlığa başlasa, BOP misyonlu AKP’ye oradan da büyük hizmetlerinin dokunacağından şüphemiz yoktur.

Fehmi Koru, biraz Müslüman ahlakına yönelik bilgiler edinip, yalan söylemenin, ikiyüzlü davranmanın, sözünden dönmenin o ahlak bütünlüğü içinde yeri olmadığını öğrenmelidir. AKP ve MHP’yi de bu öğrendikleri ışığında değerlendirse, siyasi ahlakın MHP’ye ne kadar yakıştığını görecektir…

Fehmi Koru, bu arada Ek–17. madde konusunda MHP’nin tutumunu eleştiriyor, olayları saptırıyorsun da, MHP’nin haklı eleştiri ve uyarıları sonrasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da ek 17. maddenin askıya alındığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyleyerek "Mutabakat bozulmadı, sürüyor, günü geldiğinde ek 17'yi görüşeceğiz" demiş… Klasik Recep Tayyip Erdoğan’ın günü kurtarma tavrıdır bu…

Ama olsun Fehmi Koru şimdi sil baştan, Ek–17. madde konusunda AKP’nin bu manevrasını bir kez daha günü kurtarma olsa da haklı çıkarmaya çalışacaktır. Manevra ustası Koru da AKP’yi kurtarma manevrası bitmez…

Fehmi Koru gibiler, Amerikalarda eğitimler görürken, Türk Milliyetçileri, Türk Milletinin hürriyeti, namusu ve değerleri için düşmana set oluyorlardı.

Şimdi kalkmış MHP’yi “kimlik sınavına” tabi tutmaya çalışıyor..CFR’nin kabından yemek yiyince böyle olunuyor herhalde…

Bu Bilderberg kuşlarını gördükçe, bizim dualarımızda bitmeyecek gibi...

Adı Fehmi Koru olan bu adamdan, Türk milletini koru Allah’ım… Şu son yıllarda, bu korumaya o kadar muhtacız ki…

Yıldıray ÇİÇEK / Ortadoğu Gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder