18 Şubat 2008 Pazartesi

301

Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama…

Madde 301 - (1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

(4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz

Yıllardır tartışması yapılan, kaldırılması gündemde olan ve kaldırılmak istenen anayasa maddesi 301… Anayasada bulunan diğer maddelere göre anlaşılması çok daha kolay bir madde... Avrupa Birliğine girmemize çok az kaldığından dolayı (!) kesinlikle kaldırılması gereken anayasa maddesi… Kaldırıldığı zaman Türkiye Cumhuriyetinde ekonomik büyümenin başlayacağı, işsizliğin azalacağı hatta biteceği, toplumsal dayanışmanın artacağı, terör olaylarının son bulacağı, hırsızlık, gasp, cinayet, yaralama ve buna benzer bütün suçların tamamen ortadan kalkacağı, uyuşturucu kullanımının tamamen sona ereceği hatta uyuşturucu denen illetin ortadan kalkacağı madde… Yani 301…

Evet, ciddi bir konu, evet bu yorumlar ciddiyetini biraz yitirdi. Peki, kaldırılması düşünülen 301. madde yi okuduğumuz zaman kaldırılması gerektiren bir durum var mı? Yani bu madde kaldırıldığı zaman neler değişecek bu ülkede? Bu maddenin anayasa da olmasından bu ülkede yaşayan kaç kişi rahatsız? Bu maddenin varlığını devam ettirmesi acaba hangimizi tedirgin ediyor?

Biliyoruz ki; bu ülkede yaşayan, bu ülkeyi seven, bu ülkenin çıkarlarına hizmet etmek isteyen hiç kimsenin anayasanın bu maddesiyle bir sorunu yok. Hatta anayasa da bu maddenin olması bizim ve bizim gibi düşünenlerin yani bu ülkede yaşayan 70 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bir dayanağı. Biz bu maddeye dayanarak bizlere küfür edenlerin cezasız kalmayacağını biliyoruz. Biz bu maddeye güvenerek bizim mensubu olduğumuz ve mensubu olmaktan gurur duyduğumuz Türk milletine hakaretin cezasız kalmayacağını biliyoruz.

Anayasanın 301. maddesi ateşten bir gömlek. Emperyalist Avrupa Birliğine karşı ya dik duracaksın, ya da büküleceksin. “Tamam değiştiririm ama bana biraz zaman ver zamanı gelince her şey olur ilk önce bu maddenin gereksiz olduğunu, ben ülkeme bir anlatayım zamanla her şey olur uygun zamanda ben bunu kaldırırım” diyeceksin.

Peki, nereden çıktı bu 301’in kaldırılması? Neden aydın kisvesinde bazı yazar-çizerler ve bazı siyasetçiler ve –demokratik toplum partisi- neden bu maddenin kaldırılmasından, kaldırılmasa dahi bu maddenin değiştirilmesinden taraftarlar? Avrupa Birliği uyum süreci… Avrupa Birliğine girmek istiyorsan bu maddeyi anayasandan çıkartacaksın. Avrupalı devletler bu tür maddelere sahipler ama “Türkiye Cumhuriyeti sen Avrupa Birliğine girmek istiyorsan bu maddeyi anayasandan kaldıracaksın?”

Avrupa Birliğine karşı değilim. Birlik her ne kadar ömrünü doldurmak üzere olsada ben Avrupa Birliğine karşı değilim ama eğer birliğe üye olunacaksa “ onurlu bir üyelik” den yanayım. Benim anayasamın temelini oluşturan değerlerin kaldırılmasına karşıyım. Bugün bizden 301 i kaldırmamızı isteyenlerin yarın Sevr’i bizim önümüze koyacaklarından emin olduğum için bu maddenin kaldırılmasına karşıyım.

Ben bir TÜRK milliyetçisi olarak Türklüğü alenen aşağılayan bir kişinin altı aydan otuz üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasından yanayım

Ben bir TÜRK milliyetçisi olarak yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşının alenen Türklüğü aşağılaması durumunda verilecek cezanın otuz üç katı arttırılmasından yanayım

Ben bir TÜRK milliyetçisi olarak TÜRK olduğum için gurur duyuyorum…

Son sözler Ulu Önderden;

“Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.”

“Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor, buluyorsanız bunları sadece ve yalnız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız.”

“Hayattaki yegâne üstünlüğüm, Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.”

Nusret SEVEN

(Kaynak)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder